İdrar kesemiz (mesane), böbreklerde üretilip sağ ve sol üreter (üst idrar kanalları, idrarı böbrekten idrar kesesine taşırlar) ile getirilen idrarı depolayan ve zamanı geldiğinde kasılarak idrarı vücuttan dışarıya atan yaklaşık 350-500 ml kapasiteli bir organdır.
İç yüzeyini mukoza tabakası kaplar. Orta kısmında kas tabakası vardır ve kasılarak idrarın boşaltılmasını sağlar. Dış kısmında ise koruyucu zar tabakası vardır. Erkeklerde kalın bağırsağın son kısmının önünde, kadınlarda ise rahmin hemen altında bulunur.
Mesanenin duvarını oluşturan hücrelerin kontrolsüz çoğalması durumunda mesane tümörü oluşur. Mesane tümörlerinin büyük kısmı (%90’dan fazla) iç tabakasını döşeyen hücrelerden kaynaklanır. Bu hücrelere değişici epitel hücreleri denir ve bu hücrelerin tümörü değişici epitel hücreli karsinom (transitional cell carcinoma, TCC) olarak adlandırılır. Bu tümör mesane iç yüzeyinde genellikle yüzeyden kabarık karnabahar görünümünde izlenmektedir.
Neler Mesane Kanserine Sebep Olur?
Mesane kanserinin kanıtlanmış en önemli sebebi sigaradır. Bazı kimyasal maddelere aşırı ve uzun süre maruziyet, Türkiye’de bulunmayan bir parazit, kronik enfeksiyonlar da mesane tümörüne yol açabilir.
Mesane kanseri özellikle ileri yaştaki insanlarda görülür. Hastaların çoğu 60 yaş ve üstündedir.
- Sigara kullanımı
Mesane kanseri vakalarının yaklaşık yarısından sorumludur. Tütün içinde çok farklı toksik maddeler (aromatik aminler, polisiklik aromatik hidrokarbonlar) bulunmaktadır. Bu toksik maddelerden bazıları böbreklerden süzülerek mesane yüzeyinde kanserojen etki gösterir. Sigara tüketimi süresi ve miktarı arttıkça risk artmaktadır. Sigara kullanımı bırakılsa dahi vücuttaki kanserojen etkisi uzun süre devam etmektedir. Sigara kullanmayan kişilerin bulunduğu ortamda dumana maruz kalması sonucunda (pasif içicilik) da daha düşük de olsa etkilendiği bilinmektedir.
Elektronik sigaralar son yıllarda daha masum gibi görülüp gençler arasında yaygın kullanılmaktadır. Elektronik sigara kullananların idrarında da kanserojen maddelere rastlandığı için mesane kanseri riski taşımaktadırlar.
Tütünün her türlüsü aktif veya pasif mesane kanseri riskini artırmaktadır. Mesane tanısı konulan kişilerin tedavilerinin başarılı sonuçlanması için mutlaka sigarayı bırakıp sigara içilen ortamdan da uzaklaşması gerekmektedir.
- Kimyasal maddelere maruziyet
Mesane tümörlerinin %10’undan kimyasal maddelere (aromatic aminler, polisiklik aromatik hidrokarbon and klorize hidrokarbon) maruziyet sorunludur. Bu maddeler özellikle boya endüstrisi, metal sanayi, petrokimya sanayinde çalışanlarda ve dizel atık ürünlerine maruz kalan kişilerde mesane kanseri riskini artırmaktadır. Gelişmiş ülkelerde bu kimyasal maddelere maruziyet alınan tedbirlerle minimize edilmiştir.
- Beslenme
Akdeniz tipi, meyve sebze ağırlıklı beslenmenin mesane kanserine karşı koruyucudur. Endüstriyel yağ ve fazla protein tüketiminin de kanser gelişimi riskini artırdığı gösterilmiştir.
- Çevresel faktörler
İçme suyundaki klor, trihalometan ve arsenik mesane kanseri riskini artırdığı göterilmiştir. - Işın tedavisi
Özellikle prostat kanseri için uygulanan ışın tedavisi mesane dokusunda kanser oluşumunu tetikleyebilir. - Diğerleri
Tropik bölgelerde görülen bir parazit olan şistozomia mesane kanseri gelişimi riskini artırmaktadır. Yine siklofosfamid ve pioglizaton gibi ilaçların mesane kanseri riskini az da olsa artırdığı ortaya konulmuştur.
Sonuç olarak mesane kanseri erkeklerde tespit edilen 7.en sık görülen kanser tipidir. En önemli risk faktörü olan sigara vakaların yarısından sorumludur. Akdeniz tipi beslenme ve sigaradan uzak durmak hastalıktan korunmada en önemli silahımızdır.
Mesane Kanseri Hangi Belirtileri Verir?
Mesane kanserinin en önemli belirtisi idrarda kan görülmesidir. Hastaların ağrı veya yanma şikâyeti yoktur. Hastalar bu kanamayı gözleriyle görebildikleri gibi yapılan idrar tahlilinde de saptanabilir. Ancak kanlı idrar yapan her hastada mesane kanseri vardır demek çok yanlış olacaktır.
Mesane Kanseri Tanısını Nasıl Koyarız?
Tanı koymak amacıyla sistoskopi yapıldığı sırada saptanan mesane tümörleri aynı seansta tamamen temizlenir. Bu amaçla rezektoskop adı verilen bir aletle tümörlü doku, tabanı ve çevresi dahil olacak şekilde kesilerek alınır.
Bu işleme TUR-M veya TUR-T (transurethral resection of bladder tumor) adı verilmektedir. Tedavinin ilk amacı mesane içinde tümör kalmayacak şekilde bütün tümörlerin temizlenmesidir.
Bu işlemler genel veya spinal (belden uyuşturma) anestezi altında yapılabilir. Hastalara ameliyat sonrası bir sonda takılır ve mesane yıkama sıvısı ile idrar kesesi içi bir süre yıkanır.
Genellikle 1 veya 2 gün hastanede kalması gereken hastalarımız takip süreleri dolduğunda ise sondası çekilerek taburcu edilir.
Taburcu edilen hastaların ise takip ve tedavi şeklinin belirlenmesinde bazı faktörler önem arz etmektedir:
Tümörün çapı ve sayısı
Kanserin tipi
Mesane katlarına yayılım durumu
Agresiflik derecesi (düşük-orta veya yüksek grade)
Daha önce tümör olup olmaması
Başka yerlere sıçrama olup olmaması.
Tüm bu parametreler, hastanın genel durumu ve ek hastalıkları birlikte değerlendirilerek hastalarımız için en uygun kişiselleştirilmiş tedavi şekli belirlenmektedir.
Yüzeyel-kasa invaze olamayan mesane tümöründe tedavi:
Mesanenin kas tabakalarına ilerlememiş tümörlere yüzeyel-kasa yayılmamış mesane kanseri, kas ve daha derin tabakalarına ilerlemiş olanlarına ise kas invaze mesane kanseri denir.
Yüzeyel mesane tümörleri şayet agresif (high grade) değilse, tek ve küçük tümör ise, daha önce tümör yoksa yani nüks tümör değil ise TUR-M ile tümörün tamamen kazınması sonrası mesane içine ilaç uygulaması yeterli bir tedavidir. Ancak hastalığın tekrarlama riskinden dolayı takip etmek yani belli aralıklarla sistoskopi yapmak gerekecektir.
Kas tabakasının üstündeki katmanı tutan (T1), agresif (high grade), büyük tümörlerde 4-6 hafta sonra tümör alanının tekrar kazınması işlemi (re TUR-M) gerekecektir. Bu süreç sonrası hastalara mesane içine bazı ilaçlar verilerek tümörün nüks etmesi veya ilerlemesi engellenmeye çalışılır.
Görüldüğü gibi hasta ve tümörle alakalı birçok faktör tedavi yöntemini-şeklini etkiler. Sık tekrarlayan, yaygın, verilen mesane içi ilaçlara rağmen tekrarlayan agresif tümörlerde kasa invaze tümörlerde yapılan mesanenin alınması ameliyatı dahi uygulanabilir.
Kasa invaze mesane tümörlerinde tedavi:
as tabasına ulaşmış ancak daha ileri gitmemiş tümörlerde hastanın genel durumu ameliyat için uygunsa mesanenin tümden alındığı (mesane, lenf bezleri ve erkeklerde prostat, kadınlarda rahim dahil) radikal sistektomi ameliyatı yapılır. Mesane alındıktan sonra hastanın bağırsaklarından yeni bir mesane oluşturulur ve böbrekten gelen idrar kanalları (üreterler) bu yeni keseye bağlanır. Bu idrar kesesi ise ya normal dış idrar kanalına (üretra) ya da karın yan tarafına deriye bağlanır.
Ameliyat sonrası lenf bezlerinde tümör yayılımı saptanan hastalar ek kemoterapi alabilirler. Rutinde pek uygulanmamasına rağmen ameliyat öncesi kemoterapi verilmesi gibi bir seçenek de vardır.
Bu büyük ameliyatı ek hastalıkları ve riskleri nedeniyle yapamadığımız hastalarda kemoterapi ve radyoterapi (ışın tedavisi) seçenekleri uygulanır. Hastanın mesanesi TUR-M ameliyatı ile önce tümörsüz hale getirilir. Sonrasında hasta ışın tedavisi ve kemoterapi alır.
Mesane kanseri başka organlara yayılım yaptığı zaman genellikle kemoterapi ve radyoterapi uygulanır. Ancak ciddi kanaması olan hastalarda kanamaların kontrol altına alınması ve hayat kalitesinin yükseltilmesi amacı ile kanserden kurtulmamasına rağmen mesane alınması ameliyatı (salvage sistektomi) uygulanabilir.