Sertleşme bozukluğu nedeniyle başvuran hastalar başvurduğunda ilk ve en önemli değerlendirme tıbbi öz geçmişinin öğrenilmesidir. Risk faktörü herhangi bir hastalık var mı? Bu hastalıklar için tedavi alıyor mu? Örneğin şeker ve kolesterol yüksekliği için tedavi alıyor mu? Şekeri ne düzeyde? Geçmiş kanser öyküsü varsa tedaviye nasıl cevap almış, hastalığı ilerleme mi gösterdi?
Bazen de hastalar bizlere sertleşme bozukluğu ile başvurur, altta yatan sebebi bizler tetkikler neticesinde saptarız. Örneğin hastalarda şeker, hiperlipidemi veya başka bir hormon bozukluğu yaptığımız değerlendirme sonucunda saptanabilir.
Hastalarımızın tıbbi özgeçmişini öğrenirken cinsel arzusu, sertleşme derecesi, ilişki sıklığı, partneriyle cinsel tutumları, sabahları-geceleri kendiliğinden ereksiyonları, psikolojik durumu da değerlendirilir. Bu değerlendirmede organik veya psikojenik impotans ayrımı yapılmaya çalışılır.
Detaylı fizik muayene yapılarak testis boyutları, penis incelenir. Penis boyutu, kurvatür (eğrilik) idrar deliği (hipospadias açısından), peyroni plağı varsa bakılır. 40 yaş üstü hastalarda prostat muayenesi de gerekirse yapılmalıdır.
Altta yatan hastalığı tespit etmek için hastalarımızdan bazı kan testleri (açlık kan şekeri testosteron, kan yağları, tiroid hormonları, karaciğer enzimleri, kan sayımı vs) istenir. Penis içine ilaç enjeksiyonu ile uyarılma testi (intrakavernozal uyarı testi) veya penil doppler de gereken hastalarda istenebilir.
Son olarak hastalarımızın cinsel performansını değerlendirmek amacıyla, uluslararası bir sorgu formu doldurmaları istenir. Uluslararası kabul edilen ve kullanılan bu form sayesinde probleminin ciddiyeti belirlenir.
Sertleşme bozukluğunun tedavisine öncelikle varsa altta yatan hastalığın tedavisi ile başlanmalıdır. Örneğin diyabeti veya hipertansiyonu varsa kontrol altına alınmalıdır. Altta yatan sebep kullanılan ilaç tedavisi ise bu tedavi uygun tedavi ile değiştirilmelidir.
Sertleşme bozukluğunun ilk tedavisi kişinin yaşam tarzını değiştirmesidir. Bu amaçla:
- Fazla kilolardan kurtulmak
- Sigara-alkolden uzak durmak
- Fiziksel egzersizi olabildiğince artırmak
- Akdeniz tipi beslenme- kalp damar sağlığı için özelikle
- Stresten uzak durmak
Yaşam tarzı değişikliklerine ilaveten hastalarımıza uyguladığımız bazı tedavi yöntemleri vardır:
- İlaç tedavisi: Bu tedaviler en sık ve ilk kullandığımız tedavi şeklidir. Ağızdan alınan ilaçlarla penis kan damarları daha fazla genişletililir. İçerisindeki etken madde farklı olmakla birlikte (sildenafil, tadalafil, vardenafil, avanafil) 5-fosfodiesteraz denen enzim inhibitörü olarak görev yapıp penis kan akımını artırırlar. Sürekli veya ilişki öncesi kullanılan farklı preparatları bulunmaktadır. Kalp ilaçlarından nitrat kullananlarda kullanılmaları sakıncalıdır. Özellikle ilk haftalarda baş-kas ağrısı, burun tıkanıklığı, kulak çınlaması gibi hafif yan etkileri olabilir. Bu tedavilerin %80’e varan hastada başarılı olmaktadır.
- Penise iğne tedavisi: İlaç tedavisinden fayda görmeyen hastalarda uygulanan penis içine damar genişletici ilaçların enjeksiyonudur. Papaverin veya Alprostadil hekim gözetiminde ve hekim tarafından uygulanarak hastaya öğretilir. 3 ilacın karışımı trimix (Papaverin, Fentolamin ve Alprostadil) piyasada en etkili karışımdır. Hekim tarafından belirlenen dozlarda ilişkiden 15-20dk öncesinde penise enjekte edilir ve cinsel beraberlik sağlanmış olur.
- ESWT (düşük yoğunluklu şok dalga tedavisi-low intensity schock-wave therapy): Penise düşük yoğunluklu şok dalgaları gönderilerek yeni kan damarları oluşumu sağlanır. Belli aralıklarla toplam 6-12 seans uygulanabilir. Avrupa Üroloji Kılavuzları tarafından da önerilen hiçbir yan etkisi olmayan, hafif orta düzeydeki sertleşme bozukluğunda kullanmaktayız.
Herhangi bir yan etkisi yoktur, ağrısız bir işlemdir. İşlem sırasında hiçbir hazırlık yapılmasına gerek yoktur ve işlem sonrası hastalar normal hayatlarına dönerler. Hafif-orta düzeyde sertleşme bozukluğu olanlarda %75, orta-ağır hastalarda ise 12-24 seans sonuna %50 başarı sağlar. Hastalar sonuçları genellikle 1 ay sonra görmeye başlarlar ev 1 yıl kadar etkinliği devam eder.
- PRP (Platelet Rich Plazma): Hastadan alınan kan özel bir tüpe alınır ve bazı işlemlerden geçirilerek hücre yenilenmesini uyarıcı proteinler (plazma) ayrıştırılır. Bu ayrıştırılan plazma penis içine çok ince bir iğne ile enjekte edilir. Böylece penis içinde kan damarlarının rejenerasyonu ve yeni damar oluşumu uyarılmış olur. Genellikle ESWT tedavisi ile kombine uygulanır. Haftada bir veya 2 haftada bir uygulanabilir.
İşlemden sonra hastalar sosyal hayatlarına dönebilirler.
- Penis protezi (penil prosthesis): Diğer tedavilerden fayda görmeyen hastlarda uygulanan yapay olarak sertlemeyi saplayan cihazlardır. Ameliyatla penis içinde sertleşmeyi sağlayan cisimciklerin (korpus kavernozumlar) içine yerleştirilirler. Farklı marka ve modellerde protezler vardır. Temel olarak protezler 2’ye ayrılır: şişirilebilir ve bükülebilir olanlar.
Bükülebilir (malleable) olanlar adında da anlaşıldığı gibi eğilip bükülebilir daha sert maddeden yapılmış protezler penis içindeki korpusların içine yerleştirilir. Dışardan hissedilebilir. Kullanımı kolaydır ve maliyetleri düşüktür.
Diğer tip şişirilebilir (inflatable) olanlar da 2 tiptir. 3 parçalı olan şişirilebilir protezlerde 2 parçalı olanlardan farklı olarak kasık bölgesine bir rezervuar (hazne) yerleştirilir. Bu haznede su vardır. 3 parçalı protezler en fizyolojik olandır ve gerçek penis sertleşmesinin birebir taklididir. Bu protezlerin kullanımı biraz daha zordur ve maliyeti yüksektir.
Peniste korpusların içine 2 balon şeklindeki protez, kasık bölgesine su rezervuarı (2 parçalılarda bu kısım yoktur) ve yumurtalık içine de pompası yerleştirilir. Kişi ilişki öncesi yumurtalık içindeki pompaya basar ve kasık içine yerleştirilen rezervuardan su balonlara doğru hareket eder ve sertleşme sağlanmış olur. İlişki sonunda pompa üzerindeki düğmeye basarak penis söndürülür. Sönme sırasında penis cisimleri içindeki su kasık bölgesindeki rezervuara geri döner.
Merhaba hocam penis protezi takıyor musunuz