Üreter Taşları | Üretero-Renoskopik Taş Kırma (URS) – Dr. Kadir Tepeler

Böbrekte oluşan taşlar üreter dediğimiz idrarı böbrekten mesaneye taşıyan idrar kanalına düşebilir. Böbrek içinde oturan taşlar şikayete sebep olmayabilir ancak idrar kanalına düşen taşlar, idrar akışını engeller ve geride biriken idrar börekte şişmeye sebep olur. Böbrek şişer ve dışındaki sinir ağı olan kapsül gerilir ve uyarılır.

Şiddetli dayanılmaz kolik ağrı, bulantı, kusma, idrarda kan görülmesi gibi belirtilere sebep olur. Tanıda idrar tahlilinde kan hücreleri görülür. Yapılan ultrasonda taşın olduğu tarafta genellikle böbrekte şişme (hidronefroz) görülür. Tomografi ile taş net olarak görüntülenir.

Üreter taşlarının tedavisinde ilaç tedavisi ile bekle gör, ses dalgaları ile taş kırma ve lazerle üreteroskopi yapılabilir. Kritik nokta doğru hastaya doğru tedavi uygulamaktır.

İçindekiler

Hangi Taşlar Kendiliğinden Düşer?

Böbrekten üretere idrar ile atılan taş, idrar basıncı ve üreter kasının peristaltik kasılmasıyla mesane yani idrar kesesine doğru ilerler. Üretere atılan taşların ilerleyişini-düşmesini pek çok faktör etkiler:

1.Taşın boyutu: Genel olarak üreter taşlarında tedavi seçimini taşın boyutunu ölçerek yapmaktayız. Küçük taşların (5mm’den küçük olanlar) spontan yani kendiliğinden düşme şansı %85’tir. Bu oran taşın boyutu arttıkça azalmaktadır. Örneğim 7mm taşın düşme şansı %45, 10mm taşın düşme şansı %25’tir.

  1. Taşın bulunduğu yer: Böbrek ile idrar kesesi arasında uzanan üreterin 3 dar bölgesi bulunur. Bu dar bölgelere takılıp kalma ihtimali vardır. Üst kısımda bulunan taşların kendiliğinden düşme şansı %22-48, orta kısımda bulunanların %46-60, alt uçta bulunan taşların düşme şansı ise %70-75 arasındadır.
  2. Taşın aynı bölgede kalma süresi: Üreterin aynı yerinde uzun süre bekleyen taşlar ödeme sebep olur ve üreter duvarı şişer ve taşın düşmesini engelleyebilir. 30 günden uzun süre aynı yerde kalan taşların düşme şansı oldukça düşüktür.
  3. Taşın yüzey yapısı: Düzensiz yüzeyli-tırtıklı-yıldızımsı taşların düşme şansı, düzgün yüzeyli taşlara göre düşüktür.

Bunların haricinde tıkanıklık sonucunda iltihap gelişen hastalarda ve böbrekte ciddi şişme olan hastalarda taşın düşme şansı daha düşüktür. Yine çocuk ve kadın hastalar daha kolay taşlarını düşürebilir.

Bu faktörler tek başına veya birlikte taşın düşmesine etki eder. Henüz sebebi bilinmeyen faktörler de olabilir. Taşın kendiliğinden düşmesini beklerken böbrek fonksiyonları ve hasta iyi takip edilmelidir. Şiddetli ağrı nedeniyle her gece acile başvuran, sosyal aktivitesini ve iş hayatını engelliyorsa ve en önemlisi böbrekte ciddi şişme ve fonksiyon bozukluğu varsa taşın düşmesini daha fazla beklemeyip tedavi aşamasına geçilmelidir.

İlaç tedavisi: Taşın düşmesi beklenen hastalarda 5-7mm boyutundaki alt uç üreter taşlarında prostat ilaçlarının etkili olduğu gösterilmiştir. O yüzden bu hastalara kadın dahi olsa prostat ilaçları verilir. Prostat ilaçlarının idrar kanallarını genişletici özelliği vardır. Prostat ilaçları kullanan erkek hastaların cinsel ilişki sonrası meni çıkışı olmayacağı ve bu yan etkinin geçici olduğu anlatılmalıdır. Bu ilaçlara ilaveten böbrek fonksiyonları iyi olan hastalara ağrı kesici- ödem çözücü (non-steriod anti-inflamatuvar) verilebilir. Eşlik eden enfeksiyonu olan hastalara ayrıca antibiyotik tedavisi verilir.

ESWL tedavisi: Üreter taşların için dışardan ses dalgası ile taşların kırılması işlemi yani ESWL uygulanabilir. Özellikle üst üreterde 5-10mm taşlar için bu tedavi başarılıdır.

Üretero-Renoskopik
Taş Kırma (URS) Nedir?

İdrar kanalındaki (üreter) ve böbrek içerisine kameralı ince endoskoplar (uretero-renoskop) ile girilerek taşların parçalanması işlemidir. İşlem anestezi altında (genel veya spinal anestezi) ve vücutta hiçbir kesi yapılmadan tamamen doğal yollardan yapılır.
Erkek ve bayanlarda önce idrar yapılan kanaldan (üretra) endoskoplar ile kamera ile görülerek içeri doğru ilerlenir ve idrar kesesine (mesane) ulaşılır. Daha sonra böbrekten idrar getiren kanalın idrar kesesi içindeki açıklığı (orifis) görülür ve buraya bir rehber tel gönderilerek bu kanal içine girilir. Bu kanal içinde böbrek çıkışına kadar ilerlenir.

Kanal içinde farklı seviyelerde bulunan taşlar direkt görülür. Böbrek içindeki taşlara ise esnek üretero-renoskop (fleksibl ureteros-renoskop) ile ulaşılır. Böbrek içindeki odacıklarda (kaliks) bulunan taşlara bu cihazla rahatlıkla ulaşılıp kırma işlemi yapılabilir.

URS Ameliyatının Çeşitleri Var Mıdır?

Ameliyat sırasında kullanılan endoskopa (üreteroskop) göre isimlendirme yapılmaktadır. Eğer kullanılan üreteroskop bükülmeyen (rijit veya semi-rijit) bir cihaz ise yalnızca URS olarak isimlendirilir. Rijit URS yalnızca üreterdeki taşlar için kullanılabilir.
Esnek endoskop (fleksibl üretero-renoskop) kullanılarak yapılan ameliyat ise fleksibl URS (f-URS) olarak isimlendirilir. Rijit cihaz ile açılanma yapılamadığı için böbrek içindeki taşlara veya üreterin böbreğe yakın üst kısmındaki taşlara fleksibl üreteroskop kullanarak ulaşılır. Taşlar bu işlemde yalnızca lazer kullanılarak parçalanır.

URS Ameliyatında Taşlar Nasıl Parçalanır?

İdrar kanalındaki taşlar lazer veya pnömotik taş kırma aletleri ile parçalanır. Lazer ile taşlar tamamen toz haline getirilebilir ve bu tozlar kendiliğinden idrarla dışarı atılır. Daha büyük taş parçaları ile basket denilen cihazlar ile idrar İdrar kanalında uzun süre kalan taşlar kanalın duvarında ciddi ödem yapmışsa, taş çok büyükse, idrar kanalı tıkanmadan dolayı şişmişse, ameliyat sırasında idrar kanalında yaralanma olmuşsa böbrek ile mesane arasında idrar akışını sağlaması için idrar kanalına ince bir tüp (stent) konulabilir.

İletişime Geç

Böbrek içindeki taşlar için uygulanan fleksibl URS ameliyatında ise taşlar lazer ile parçalanır. Taş parçalarının (fragmanlarının) idrar yolundan dökülürken idrar yolunu tıkamaması için genellikle işlem sonrası stent konulur.

Ameliyat Sırasında Konulan Stent Ne Zaman Alınır?

Ameliyatta kırılan taşlar idrar yolundan atıldıktan ve idrar yolundaki ödem çözüldükten sonra stent alınabilir. Stent çekme işleminden önce taşların tamamen döküldüğünden emin olmak için röntgen veya ultrason yapılabilir.

Stent genellikle ameliyattan 1 hafta ile 3 hafta sonrasında alınır. Stentin çekilmesi işlemi yine aynı şekilde ameliyathanede hafif bir anestezi altında yapılır. Stent çekildikten sonra hastalar aynı gün evlerine dönebilirler.

Kullanılan stentler (uzun süre kalan özel stentler hariç) en fazla 3 ay kalması istenir. Uzun süre vücutta kalan stentler idrar yolu enfeksiyonu, kanama, taşlaşma gibi sıkıntılara sebep olabilirler.

Ameliyat Sırasında Konulan Stent Ne Tür Rahatsızlıklara Sebep Olur?

Stent böbrek ile mesane arasında idrarın akışını sağlayan, idrar yolunun bütünlüğünü sağlayan ince plastik bir borudur. Hastalarda yan ağrısı, batma, yanma hissi, idrarda kanama, sık idrara çıkma, sürekli idrar hissi gibi şikayetlere sebep olurlar.
Stentin hastalarda neden olduğu şikayetler ve bunların tedavi yöntemleri birçok akademik çalışmanın konusu olmuştur. Hastaları rahatlatmak amacıyla mesane gevşetici ilaçlar (anti-muskarinikler) ve prostat ilaçları (alfa-blokerler) verilebilir.

Ameliyat Kimlere Önerilir?

İdrar yolu kanalında (üreter) taşı olan hastalara genellikle 2 tedavi seçeneği uygulanır. Dışardan ses dalgaları ile taş kırma (ESWL) ve üreteroskopik taş kırma (URS). Üreterin üst kısmındaki 1cm’den küçük taşlara ilk tedavi seçeneği olarak ESWL, 1cm’den büyük taşlara ise URS ameliyatı önerilir. Ancak ESWL ile taşları kırılmayan hastalarda da URS önerilir.
Böbrekte ise 2cm’den küçük taşlarda özellikle başarılı bir yöntemdir. Daha büyük taşlarda da uygulanabilir ancak tam taşsızlık için birkaç seans uygulanması gerekebilir.

Özellikli Hastalarda Urs:

URS işlemi idrar yollarından ve herhangi bir kesi yapılmadan gerçekleştirildiği için kan sulandırıcı ilaç kullananlarda da güvenle uygulanabilir.
Aşırı kilolu (obez) hastalardaki böbrek-üreter taşları tedavisi zor durumlardır. Obez hastalarda ses dalgası ile taş kırma (ESWL) işleminin başarısı obez olmayanlara göre düşüktür. Perkütan nefrolitotomi ameliyatı ise bu hastalarda oldukça zorlu ve tecrübe gerektiren bir işlemdir. Obez hastalarda böbrek taşının tedavisinde f-URS güvenli bir tedavi yöntemidir.

URS Ameliyatı Çocuklarda Uygulanabilir mi?

Çocuk hastaların idrar kanalları ve böbrekleri erişkinlere göre çok daha ince ve küçük olduğu için daha ince ve hassas endoskoplar (üreteroskop) kullanılarak çocuk üreter ve böbrek taşlarında URS yöntemi kullanılabilir. Ancak özellikle tecrübeli ve yeterli teknik donanımın olduğu merkezlerde uygulanması önerilir.

Ameliyat Kimlere Uygulanmaz?

İşlem genel anestezi altında uygulanacağı için anestezi için uygun olmayan hastalarda uygulanamaz. İdrar yolu enfeksiyonu olan hastalarda öncelikle enfeksiyon tedavi edilmeli daha sonra işlem uygulanmalıdır.

İşlem Öncesi Nasıl Hazırlık Yapılır?

İşlemden önce anestezi doktoru mutlaka muayene edip bazı laboratuvar testlerinizi, akciğer filmi ve kalp elektronuzu görmek isteyecektir. Ameliyat öncesi idrarınızda enfeksiyon olup olmadığı da kontrol edilmelidir. Enfeksiyon varsa öncesinde tedavi edilmesi gerekir. Yine kullandığınız tansiyon, şeker veya kalp ilaçları doktorunuza danışılarak kullanılmalıdır.

Ameliyattan önceki gece planlanan ameliyat saatinden 6-8 saat önce yemek yemeği, su içmeği durdurmalıdır.

URS Ameliyatı Cinsel Hayatı Olumsuz Etkiler mi?

Bu ameliyat idrar yolundan girilerek yapıldığından dolayı erkekler cinsel hayatlarının olumsuz etkileneceğini düşünürler. Bayanlarda ise idrar yolları cinsel organlara çok yakın olduğu için cinsel organlarının zarar görebileceğini düşünürler. Ancak URS ameliyatının cinsel hayata veya kadın-erkek cinsel organlarına zararı olmaz.

URS Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

urs ameliyatının riskleri - böbrekAmeliyat endoskopik ve kesisiz bir işlem olmasına rağmen bazı riskleri içermektedir. İdrar yolu endoskopların ilerlemesine engelleyecek kadar dar ise balon ile genişletme yapılabilir. Ancak yine de çok dar ise stent konularak işlem bir sonraki seansa ertelenebilir. Stentler üreterde genişleme yapar ve ikinci seans (genellikle 2 hafta sonra yapılır) işlem başarıyla uygulanır.

İşlemin en korkulan riski idrar kanalının işlem sırasında yaralanmasıdır. Bu yaralanma üreter duvarında küçük bir yırtılmadan üreterin bütünlüğünün kopmasına kadar değişebilir. Küçük yaralanmalar üretere stent konulmasını takiben kendiliğinden iyileşirken tam kopmalar genellikle açık ameliyat ile tamir edilmeye çalışılır.

Bazen taşlar enfeksiyona eşlik eder ve önceden yapılan idrar tahlilleri ile bu enfeksiyon saptanamayabilir. Ameliyat sonrası bu enfeksiyon kana karışarak ciddi durumlara sebep olabilir. Bu durumda uygun antibiyotik ile tedavi edilebilir.

Bu durumlardan ayrı olarak idrarda hafif kanamalar, ameliyat yapılan tarafta ağrılar görülebilir. Üreter üst bölümünde yer alan bir taş URS ile kırma sırasında böbreğe doğru kaçabilir. Bu durumda esnek fleksibl üretero-renoskop ile böbrek içindeki taş parçalanabilir.

Ameliyattan Sonra Kaç Gün Hastanede Kalınır?

Sorunsuz geçen ameliyat sonrası hastalar saatler sonra taburcu edilebilir. Ancak her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak için genellikle hastalar işlemden 1 gün sonra taburcu edilmektedir. Komplikasyon gelişen hastaların tedavilerinin tamamlanması için daha uzun süre hastanede yatmaları gerekebilir.

Ne Kadar Süre Sonra Günlük Aktivitelere Veya İşe Dönülür?

Endoskopik ameliyatların açık cerrahilere kıyasla en büyük avantajı işe ve normal günlük aktivitelere kısa dönüş süresidir. Taburcu edildikten sonraki ilk birkaç gün özellikle istirahat halinde geçirilmesi önerilir. Ameliyat sonrası şiddetli ağrı, yüksek ateş ve kanama gelişirse mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.

Çıkarılan Taşlar Ne Yapılır?

Çıkarılan taşlar içerdiği kimyasal maddelerin öğrenilebilmesi amacıyla analiz yapılabilmesi için laboratuvara gönderilir. Hastanın böbreklerinde oluşan taşın kimyasal içeriğinin bilinmesi bu taşların tekrarlamasının önlenmesinde doktorlara yol gösterici olabilir.

Bazı hastalarda taşlar enfekte olup mikroplar (bakteriler) içerirler. Ameliyat sırasında bu bakteriler kana karışıp ciddi enfeksiyonlara sebep olabilir. Bu enfeksiyonların en doğru ve hızlı tedavisi için bu hastalarda ameliyat sırasında taşlar özel kaplara konularak mikrobiyoloji laboratuvarına gönderilir. Bu testin sonucuna göre hastalara uygun antibiyotik tedavisi verilir.

İlginizi Çekebilir

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TOP